Uyur-gezer!!!
“Uykusuz bir gecede yolcu bekleyen sarhoş hancı gibiyim. Geçerken bu kente yolu düşen yalnızlara itirafım olsun,...
Dünyanın iki 100’ü!!!
“Yeni filizlenmiş fidan misali, daha çiçek açmamış yapraksız titreyen dal gibiydi, üşüyordu sanki ama soğuk gecelere...
Sınır-sızlar!!!
“Hayat: Bahar temizliği misali, bir pazar günü hiç temizlikçi almadan tulumları üstüne çekmek kapı pencere demeden,...
İhtiyaç fazlası!!!
“İnsan: Fırtınadan çorak topraklara savrulmuş, filizlenmeye çırpınan tohum gibidir. Bulutlardan süzülen bir damla göz yaşına muhtaç...
Çiçeği de, Dikeni de!!!
“Baharı müjdeleyen Cemre düşse de, toprağa; kapattım bütün kapılarını nadasa bıraktığım YÜREĞİMİN.!!! Yeşermesin artık “o” vefasız...
Vicdan-i terazi
“Kişisel ihtiraslarına yenilmiş “kardeşlerin” kör kuyuya attıkları ihanete uğramış mazlum Yusuflar; günün birinde kervan sakası (sucu)...
Dikenli Gül!!!
“El gün ne der diye, bir ömür katlandım o’na, bıktım artık her gün bu duymasın o...
Köprüleri Yıkmak!!!
“Zamanlı zamansız diye düşünmeden aklınıza geldiği günün herhangi bir saatinde hele biraz kalsın demeden hemen şimdi...
Çemberin Ötesi
“Özgürlük: kimi insanlar için her istediğini sınırsız kullanmak/yaşamak olarak anlaşılma sorunudur. Çünkü kimi birey veya zümreler...
Renk Körlüğü
“Yedi tepesiyle iki kıtaya serpilmiş boğazın incisi medeniyetler diyarı Şehr-i İstanbul; Devasa yüreğinde hayalleri umutları yeşertme...