Sahte pırlanta!
Öööööf çok yoruyor artık, hani eski mecalde kalmadı ya; diyorsa kişi: “İndir sırtındaki heybeyi ağırlığı artık sırt yaraları açtı, şöyle deriiiin bir nefes al ve boca edip, dök önüne içinde ne varsa; “vur” kalbura! Başla yavaş yavaş elemeye kalbur altı dökülenlerle uğraşma “kalburüstü” kalanlara bir daha bak, inşallah “dişe dokunur” bir şeyler kalmıştır. Üstte! Kaldı ise, oooh deyip tekrar rahat bir nefes alın ve hayatın çok şanslısı olarak, bilin ki; kalan ”o” bir şeyler “kaşıkçı” elması kadar paha biçilmezdir. Vakit’te geldi sanki; yavaş yavaş toparlanmak lazım, hazine bulmuşun heyecanı ile koy mücevheri heybeye, kalan yol uzun/kısa olsa da, ardında bıraktığın kalbur altı dökülmüşlere bakmadan hafifleyen yük ile temsili olsa da, “şeytanı” taşlamışın arınmış ruh hali ile kalan yolu gönül rahatlığı ile aheste aheste yürümek lazım…!!!
Çok iyi düşünülmüş, emek kayıt altına alınıyor. Basarilar