Hiç ölmesin o çocuk
“Masumdur, körpedir, saftır, arıdır, durudur rafine olan berrak bir damla su gibidir. Yalanı beceremez, katkısız ve natüreldir. Hep özgürlüğe doğru huzur bulduğu yüreklere akıp gitmek ister, bırakın gitsin, mutlaka eşlik edin sizde, ayrılmayın ondan; tutun elinden beraber gidin, varmak istediği yere kadar. Sakın ööööff yeter artık çocuk, yoruldum sıkıldım demeyin, sizde çocuk gibi olun, onunla; oyunlar oynayın salıncaklara binin atlıkarıncalar çarpışan arabalar, hatta ara sıra kör ebe saklambaç hâsılı; çocukluğunuzda yaşadığınız/yaşamadığınız ne varsa onunla tekrar yaşamaya çalışın, mümkün olsa hiç büyütmeyin hep mutlu bir çocuk olarak kalsın yüreğinizin bir kenarında, çünkü Onun mutluluğu sizin mutluluğunuzdur. Farkında olsanız/olmasanız da, yaşama gücünüz ve sizi hayata bağlayan, görünmez olsa da, herkese zaman zaman çocukluğu yaşatan o içinizdeki çocuktur. İnanın kaç yaşında olursak olalım ruhunuzda hiç büyümeyen afacan ÇOCUK “O” çocuktur.” Kimisi o çocuğu “yetimhanede büyütür, kimisi yüreğinde…!!!