“Sökün o tel örgüleri, yıkın yüreğinizdeki duvarı, yerine dikenleri olsa da güller dikin. bırakın ovasında otlar yeşersin, börtü böcek hayat bulsun, özgürlüğün sembolü küheylanlar kişnesin, kuzular melesin hatta kulağa hoş gelmese de, eşekler zırlasın, civcivleri peşi sıra giden tavuklar, onları kenardan izleyen horozlar dolaşsın, hasılı gökkuşağı altında dünya bahçesindeymiş gibi, sizde çıkın yüksekçe bir taşın üstüne bağdaş kurun, mırıldanarak seyredin hatta içinizden geliyor ise, haykırarak bağırın, boşalan enerji ile huzur bulan ruh ile gülümseyin ve güne merhaba dostlar deyin.”