“Püf noktası diye bir deyim vardır. Genellikle testi çanak, çömlek veya cam sanatını icra eden ustaların ürettiği ürünlerin kalite, estetik ve sağlam olması için; en ince, önemli, hassas ve yapılmaz ise olmaz! Noktasına söylenen bir deyim olsa da, ayrıca her şeyde bir püf noktası vardır. Ancak bu deyim günlük beşeri yaşamda da, çok önem arz etmektedir. Bu ayar veya denge bazen kişi(lere) göre tam yerine rast gelecek şekilde kullanılması dahi, kimi durumlarda dokunma/temas etme de her şeyi yıkabiliyor. Kimi durumlarda ise, temas ettikçe tam kıvamını buluyor. O halde her şeyi yapan ustanın ne kadar mahir veya ehil olduğu kadardır. Konu o kadar hassas ise, kim, ne zaman, neyi, ne için ve ne kadar yapması veya yapmaması gerektiğine mutlaka ehil olmalıdır. Denge, ayar hassasiyeti olması gereken her durumda, olmama hali dengesizliktir. Çare ehlin balans ayarındadır. Aksi halde; Liyakat Sadakat’e  çırak ve orada daima itaat vardır. Artık Hak ve Hakikat; tıpkı idama gidene son arzu sorma garabeti gibidir. Şifa(lar) olsun…!!!(Pirxan)