“Herkes konuşurken mangalda kül bırakmaz, sütten çıkmış ak kaşık, pir-u pak güneş gibi parlak ve aydınlık, tanımazsan gören maşallah desin, tüh tüh nazar değmez inşallah. Dersin! Tabii ki sadece konuştuğunda bi hata seyrine doyum olmaz, lezzetinden yenmez biridir. Ancak bir dikişte peş peşe inci sıralar gibi, yaşamadıklarını konuşur, maalesef söylediklerini yaşamayan, bu zikri ile fikri karışık şahsiyetler, her türlü güzeli karşıda aradığı gibi her türlü kütüler de, hep karşıdadır. Bir şeyler bilmeme cehaleti herkes için mümkündür. Fakat bilmediği halde biliyormuş, yapmadığı halde yapıyormuş gibi, ve bunu pişkinlikle anlatan gaflet içindeki şaşkınlar, itibar görüp yüceltildikçe; onur ve erdem müşterisi çok olsa da, alıcısı belli “bit pazarı” ürünü olmaktan kurtulamayacaktır.”