Koza ve ipek
“Bilim, teknik ve teknolojik gibi hayatı kolaylaştıran kimi yeniliklerin geliştirilmesinde algı veya öngörü sorunu yaşayan sosyoekonomik eşitsizliklerin yaşandığı kimi Ülkelerde, coğrafya kaderdir gibi demeler karşılıksız çek ile aldatma gibidir. Var olan ile yetinmeyenler direnç gösterse de, daralan hayat çemberine bölgeler arası dengesizlikler de, eklendiğinde feodal dinamiklerin etkinliği, buna paralel gelenek ve töre, belki bir parça “mahalle baskısı” gölgesinde yaşamış veya zorunda kalmış belli jenerasyonlar bilir ki; Bu gelenekçi bir miktar muhafazakâr hatta kısmen tutucu yapılar ile birlikte yaşam, kendini yaşamamaktır. Dayatılan yanlış doğru ne var ise, var olan ile yetinme çaresizliğini “kader” bilinmeyeni ile kabullenme zor(unlu)luğudur. Kimi zaman! Lakin çok az bir kesim buna direnç gösterse de, genellikle başarısızdır. Çünkü var olana rıza gösteren yarına dair yaşamsal kaygı taşıyanların sayısal çoğunluğu, hep değişim(lere) engel olandır. Akla ziyan bu durumun mazisi nerdeyse modern insan tarihi ile aynı yaştadır. Mazi böyle derin olunca da, insanlık; sürü yaşamı, sürü bağışıklığı, sürü psikolojisi, sürü sürü sürü kısacası “güdüsel” bir davranış veya yaşamdan, USSal bir sürece veya yaşama evrilme başarısını engellmiştir. İnsan İD’inde “Zat-ı Kibriya” hevesi veya sevdası onu daima güç peşinde koşturmuştur. O da, maalesef karşı çıkmak gibi insani bir direnç göstermemiş/gösterememiştir. Geçen bunca asır bu manada insana yakışan insani bir gelişmenin olmama eksikliğidir. Bu “engelli” gelişim bozukluğu ara, araştır, sor, sorgula, ilkelerinin soluksuz kalma sebeplerindendir. Tarihsel süreç içinde “iktidar” olmak adına yönetim biçimleri farklı olsa da, sıfatlar, isimler değişse de, değişmeyen tek şey vardır o da, benim olsun, bana olsun ne olursa olsun egosal karşı konulmaz arzularına yenilmesindendir. Hali hazırda, aynı eşitsizlik devam etmesine rağmen, insanoğlu, hem yakın ve hem de, uzağı görmeme sorunu nedeni ile Hakikat’i görme yoksunluğu yaşanmaktadır. Günümüz insanı için umutlandıran ve yeni bir kapı aralayan “kör” ve karanlık noktayı görebilme imkânı veren Laser yöntemi ile uzak yakın görebilme teknolojinin varlığıdır. Temenni edilen, görme ve görebildiklerini sorgulama feraseti gösterip, güneş ile kucaklaşmayı başarmasıdır.(Pirxan)