“İn-san: Hayal ettiklerine çırpınarak koşarken kişi, bütün cömertliği ile sunulanlara (her şey) kavuşma şımarıklığı; adeta çölde serap görme misali, şapkadan çıkan tavşan şaşkınlığı yaşayan, ilizyona kapılmışın, farkında olmasa da, dününü unutmuş gibidir. Değer/kıymet vermediği bu günlerin yokluğunda “yırtınarak” keşke deyip, gözyaşları içinde kaybolanı aramak; gölgeye çekilmiş sindirme keyfi süren timsah misali, vicdanı rahatlatma çabası olsa da, gerçeği; “200”lülüktür. “Hazineyi” varlığında teneke, yokluğunda mücevher görme gafleti, Günah çıkarmaya gidenin huzur bulma terapisi gibidir. Unutulmamalıdır ki; ikinci basamağa çıkmanın yolu daima, birinci basamaktan geçtiği gerçeğidir. UNUTma…!!!