Anla-ma-mak!!!
“Dinliyormuş gibi yaptığı anlamadığı birine çok şey anlamış gibi görünen anlamak için dinlememiş bu bilmediğini bilmeyen gafil tipler, konu ile alakalı/alakasız çok iyi anlamış görüntüsüyle bir şekilde peş peşe soru sıralarlar. Bu “çokbilmiş” anlamamışın; hatipten aldığı cevabı da, anlamak için dinlemeden muhatabı soru yağmuruna boğması çok şey bildiğinden değil, bilakis anlamamak için gösterdiği olağanüstü çaba elbette bir başarısızlıktan ziyade ahlaki bir sorundur. Elbette etik sınırları tanımamak “getto” mantığı misali herkesi potansiyel görmek veya herkesin onu potansiyel görme anlayışıdır. Bu tip yeteriz “beslenmeye” bağlı gelişim bozukluğu yaşayan “evrimsiz” kişilikler genellikle aynı mahalle “sürüsünün” koyunlarıdır. Kendi “meraları” dışında bir dünyaları da, yoktur. Dolaysıyla bu durum çoğunlukla “biz” olamayan “ben”ciler her “şeylerini” bir şeyler uğruna pazarlayabilendir. Gün boyu kasabın vereceği bir parça et umuduyla kapıda beklemekle geçiren bu onuru alacağı “kemik” ile sınırlı tercih yapan anlayış; US’sal düşünme Onur ve Erdem zekâtından dahi, mahrum yaşamaya rıza göstermektir. Onu insan yapan düşünme yetisini “tamah” ettiği uğruna yani arzularına tercih etmesi, sorgulanması gereken insani bir sorun olsa da, kimiler için bir tercih olabilmesidir.”(Pirxan)